ORGANİK PAMUK İÇİN BÜYÜYEN PAZAR

Pamuk, Gossypium cinsi bitkilerin tohumlarını çevreleyen yumuşak liflerden elde edilir. Peru, Meksika, Hindistan ve Sudan'da M.Ö. birkaç bin yıl öncesine dayanan evcilleştirilmesinin kanıtı vardır. Bununla birlikte, pamuk, 1770'lere ve eğirme makinesi gibi makinelerin icadına kadar hepimizin giydiği her yerde bulunan malzeme değildi.¹

Pamuğun yumuşaklığı ve dayanıklılığı, günümüzde bile en popüler giyim malzemelerimizden biri olmasını sağladı. Ancak popülerliğin bir bedeli vardır. Bir kişiyi 900 gün idame ettirmeye yetecek tek bir pamuklu tişört üretmek için 2.700 litre suya ihtiyaç duyulduğu tahmin edilmektedir.² Ticari üretimde tarım ilaçlarının, özellikle böcek ilaçlarının kullanımına büyük ölçüde bağımlıdır. Pamuk üretiminin dünyadaki ekili arazinin %2,5'ini kullandığı tahmin edilmektedir. Bu üretim dünyadaki pestisitlerin %16 ila %25'inin tüketiminden sorumludur.^.3 Bu, diğer herhangi bir ana mahsulden daha fazladır ve Organik Ticaret Derneği'nin (OTA) onu "dünyanın en kirli mahsulü" olarak tanımlamasına yol açmıştır.⁴

Pamuk üretiminde zirai kimyasallar pestisitlerle sınırlı değildir. Pamuk yetiştirmek için kullanılan ekili araziler onlarca yıldır kullanılmakta ve gittikçe de azalmaktadır. Pamuk üretiminde büyük miktarlarda nitrojen bazlı sentetik gübreler kullanılmaktadır. Yaklaşık 450 gram ham pamuk üretmek için 150 gram kullanıldığı tahmin edilmektedir - ortalama bir tişört için 450 gramın biraz altında ham pamuk kullanılır.⁵

ORGANİK PAMUK NEDİR?

Daha sürdürülebilir ürünler ve üretim yöntemleri arayan yasa düzenleyicileri ve tüketiciler nedeniyle organik pamuk artık büyüyen bir sektördür. Bu talebe cevap vermek için dünyanın dört bir yanındaki büyük moda zincirleri, ürünlerinde yalnızca organik veya geri dönüştürülmüş pamuk lifleri kullanmayı taahhüt ediyor.⁶

Organik üretim, 834/2007 sayılı Avrupa Birliği (AB) Yönetmeliği (EC) kapsamında, "en iyi çevre uygulamalarını, yüksek düzeyde biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynakların korunmasını ve uygulamayı birleştiren genel bir çiftlik yönetimi ve gıda üretimi sistemi, doğal maddeler ve süreçler kullanılarak üretilen ürünler için yüksek hayvan refahı standartları ve belirli tüketicilerin tercihi doğrultusunda bir üretim yöntemi" olarak tanımlanmaktadır.⁷

Son yıllarda sektördeki büyüme önemli boyutlarda olmuştur. Textile Exchange'in 2020 Organik Pamuk Pazarı Raporu'na göre, 2018/19 sezonunda toplam küresel üretim, bir önceki yıla göre %31 artarak 239.787 mt oldu ve %56 artış gerçekleşti.

Organik pamuğa yönelik artan talep, toprağın sürdürülebilirliğini, su korumasını, hava kalitesini ve çiftçilerin geçim kaynaklarını iyileştirmeye yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda iklim değişikliğiyle mücadeleye de katkı sağlamaktadır.

SGS’NİN ÇÖZÜMÜ

SGS, markaların ürünlerinin gerçekten organik olmasını sağlamalarına yardımcı olmak için eksiksiz bir hizmet yelpazesi sunar. Bu hizmet, genetiği değiştirilmiş pamuğun kullanılmadığından emin olmak için hammaddelerin GDO içermediğinin taranmasını içermektedir.

ISO IWA 32 test yöntemi kullanılarak gerçekleştirilir. Ayrıca, bitmiş ürünün çeşitli maddeler içermediğinden emin olmak için kapsamlı bir kimyasal kalıntı testlerini kapsamaktadır.

Bu testler şunlardır;

• Alkilfenol ve Alkilfenol Etoksilatlar
• Adsorbe Edilebilir Organik Halojenler (AOX)
• Azo Boyarmaddeler
• Klorlu Benzenler ve Toluenler
• Klorlu Parafinler
• Klorofenoller
• Klorofenoller
• Siklik Siloksanlar
• Dispers Boyalar
• Ekstrakte Edilebilir Ağır Metaller
• Formaldehit
• Glyoxal
• Organik Kalay Bileşikleri
• Per ve Poliflorlu Bileşikler
• Pestisitler
• PH değeri
• Fitalatlar
• Polisiklik Aromatik Hidrokarbonlar
• Toplam Ağır Metaller

Kabul edilebilir sınırın üzerinde bir seviyede belirli bir kimyasal madde tespit edilirse, ürünün "organik" olduğu iddia edilemez.

Konu ile ilgili detaylı bilgi için lütfen bizimle iletişime geçiniz;

Yeşim Demir Katipoğlu
t: +90 212 368 40 00
w: www.sgs.com.tr

© SGS Société Générale de Surveillance SA- 2021 - Tüm hakları saklıdır - SGS, SGS Société Générale de Surveillance SA'nın tescilli ticari markasıdır. Bu, SGS tarafından kullanılmak üzere sunulan veya lisans verilen 3. taraf içerikleri haricinde, SGS'nin bir yayınıdır. Söz konusu üçüncü taraf içeriklerinin SGS tarafından onayladığı veya reddettiği anlamında gelmez. Bu yayın, teknik bilgi sağlamayı amaçlamaktadır. Bu yayında yer alan bilgiler tedavi amaçlı uygulanan kapsamlı bir işlem olarak kabul edilmeyecektir. Bu bilgiler yalnızca eğiticidir ve herhangi bir yasal gerekliliğin veya geçerli düzenlemelerin yerini almaz. Danışmanlık veya profesyonel tavsiye niteliği taşımaz. Burada yer alan bilgiler "olduğu gibi" sağlanmıştır ve SGS, bunların hatasız olacağını veya belirli performans veya kalite kriterlerini karşılayacağını garanti etmez. İşbu beyana konu yazı içeriğinden alıntı yapmak ve/veya atıfta bulunmak ancak SGS'nin önceden açık yazılı iznine bağlıdır.